Risale-i Nur'dan Dersler

Tuesday, December 13, 2005

Tebeî Nazar, Muhali Mümkün Görür

Meşhurdur ki, îdin hilâline bakardı cemaat-i kesire. Kimse birşey görmedi.
Zevâlî bir ihtiyar yemin etti ki, "Gördüm." Halbuki gördüğü, kirpiğinin takavvüs etmiş beyaz bir kılı idi.
O kıl oldu hilâli. O mukavves kıl nerede? Hilâl olmuş kamer nerede? Ger anladın şu remzi,
Zerrattaki harekât, kirpik-i aklın olmuş, birer kıl-ı zulmettar, kör etmiş maddî gözü.
Teşkil-i cümle envâ fâilini göremez, düşer başına dalâl.
O hareket nerede, Nazzâm-ı kevn nerede? Onu ona vehmetmek muhal ender muhal!(Lemaat)

(İnsan kerimdir. Hakkı ararken bazen eline batıl geçer yüzüne gözüne sürer. Evet kainatın esrarını arayan insan; bu hayvanlar bitkiler nasıl olmuştur, başdöndürücü nizamın esrarı nedir diye düşünürken birden atomların harekatını görür, düzeni farkeder, düzeni formülüze eder. Tamam buldum der. Aldanır. Acele ile karar verir.

Dağlarla güneşi bitişik gören insan uzaktan aldanır. Ama yanına gidince mesele anlaşılır.

Dikkat, incelemek, neticelerin mükemmelliği, neticelerle sergilenen şefkat ve neticelerin süsleriyle bizlerin nazarlarını celbeden sanatın muhteşemliğini görürse insan… Sebeplerin de cehaletini, kudretsizliğini, hissizliğini idrak ederse aldanmışlıktan kurtulur tevhide erer.)(bkz. İktiran bahsi)

0 Comments:

Post a Comment

<< Home